TÜRKÇE VE TÜRKLER

Gündem, 01 Ağustos 2024 17:39

TÜRKÇE VE TÜRKLER

Modern zamanın önümüze çıkardığı sorunları geleneksel yöntemlerle çözmek,

geleneksel sorunlarımızı da modern araçlarla çözmek gibi bir alışkanlığımız var.

 

Anlam ve değer dünyamızın dağınıklığı, dünya resmimizin olmaması bizi

kucağımızdaki sorunlarla başbaşa bırakıyor. Yeni bir şey değil. İki asırdır içinde

dağılıp durduğumuz sorunların kaynağı “anlam ve değer” dünyamızdaki dağınıklıktır..

İki asırdır var olmayı denedik,hala deniyoruz.. Yolun sonu belli..Çıkmaz sokak. Bu

çıkmaz sokakta iki asırdır bir ileri bir geri giderek yön bulmaya çalışıyoruz. Tüm bu

beceriksizliğimizin ağırlığı altında ezildiğimizde karşı bir savunma mekanizması

geliştirdi son yüzyılda..

 

 Mensup olduğumuz medeniyeti yermek..Hem de vicdansızca

ve bilgisizce.. Mensubiyet mesuliyet gerektirir.Mesuliyet

sorumluluğu,sorumluluk çalışmayı…Hepsinden uzağız,çalışmak ve üretmek en

zor iş. Bu yüzden en iyisi “Tarihe çatmak”...

İçinde boğulduğumuz sorunları sanki hepsini çözdük, hiç sorunumuz yok tek bir

sorunumuz “Selçuklu ve Osmanlı’nın resmi dili neden Farsça,neden Arapça” .Bu

bağlamda hareketle Osmanlı Türkleri sevmezdi, Selçuklu Türkleri sevmezdi, Arap

hayranlıkları vardı gibi deli saçması varsayımlarla kendimize “Entelektüel kimlik” inşa

etmeye çalışıyoruz.

Selçuklular ve Türkçe….

Selçuklular 960’da Cend’e indiklerinde yurtları yoktu. İslam medeniyetinin ortasına

gelip yerleşmişlerdir. Selçuk Bey akıllı ve ferasetli bir liderdi. Dışarıdan büyük bir

medeniyete girmenin üç yolu vardır. Ya Moğollar gibi yakıp yıkıp gireceksiniz

ya o medeniyet içinde erimeyi göze alıp gireceksiniz ya da Selçuklular gibi içeri

girip erimeden kalacaksınız. Selçuklular en zoruna talip olmuşlar İslam

medeniyetine girdiler ama diğer kavimler, diğer Oğuzlar gibi yok olup gitmediler.

İslam medeniyeti bir çay ise Selçuklular o çaya girdi eridiler yok olmadılar ama

çayında tadını değiştirdi diyor bir düşünür.

Selçuklular Cend’ e indiklerinde içinde oldukları medeniyet yaklaşık 500 yıllık büyük

bir medeniyetti. Dünyada yapılan tüm bilimsel ve felsefik metinlerin hepsi tercüme

edilmiş, Arapça gelişmiş Kindi’ler, Farabiler çıkmış, İbn-i Sinalar meydanda çatır çatır

eser veriyor.. Selçuklular bu zamanda neler yapıyor sorusu çok önemli bir sorudur.

Selçuklular izliyor,tartıyor, coğrafyayı tanıyor ve “Ben nasıl yönetirim bu coğrafyayı?

diyor,hesap kitap yapıyor,elindeki insan malzemesine bakıyor yeterli değil,

konuştukları dile bakıyor yeterli değil. Pragmatist davranıyor,teşkilatlanmaya ve

organize olmaya önem veriyor. Bu atılan temel ile kendinde yaklaşık yüz yıl sonra

nesli 1040’ da Dandanakan savaşı ile sahneye çıkıyor, Büyük Selçuklu Devleti’ni

kuruyor. Mevcud medeniyete ve kurumların hiçbirine karşı çıkmadan olduğu gibi

alıyor. Arapça resmi dil,bilimin ve felsefenin dili… Türkçe diye bir dil yok ortada

henüz. Tuğrul bey İslam aleminin dağınıklığını “ortak dil” inşa ederek kurmayı

amaçlıyor, ama bu dilin içinde Türkçe yok. Çünkü Türk yok henüz o coğrafya da..

“ortak dil”, sonra “ortak akıl” ve “ortak vicdan” ı oluşturup İslam dünyasını lideri

konumuna geliyor. 1100’lü yıllara gelindiğinde bilimde ve felsefede büyük yüzler

ortaya çıkmaya başlıyor Selçukluların himayesinde.

 

1200'lü yıllar bilimde ve felsefede adeta bir Türk asrı olmuştur. İslam aleminde

yazılan eserlerin yüzde doksanı 1200 ile 1300 arasında yazılmıştır.

Peki Selçuklular Türkçe’ yi neden kullanmadı. Hakim olduğu coğrafyanın ancak

yüzde onu Türk’dü. Nasıl Türkçe konuşulsun? O zamana kadar yazılmış ne bir

Türkçe felsefe metni, ne Türkçe bir matematik kitabı nede bir astronomi kitabı vardı.

Edebiyatın dili Farsça, bilim ve felsefenin dili Arapça idi. Türkçeyi bunların karşısına

nasıl konumlandırılacaktı.

Yazı M.Ö’ den önce 3500 yılında bulunmuş. M.Ö 7. yüzyılda yazılmış Homeros'un

eserleri var. Arapça 700’lü yıllarda başlamışlar tercüme metinlerine. Farslar eski bir

medeniyet. Dolayısıyla dil ile başa çıkmak mümkün değildi. Onlar mümkün olanı

yaptı. Türk aklını İslamla mayalandıktan sonra bu coğrafyada Acem ateşi içinde

yanmadan o ateşi de kontrol altına aldı. İşte Türklük bu idi… Tüm İslam alemini

kültürel olarak yakıp kavuran Acem ateşini kontrol altında tutmak.. Bu zor olanı

yapabilen mümkün olsaydı eminim ki Türkçeyi de resmi dil yapar, bilimin ve

felsefenin dili haline getirirdi. Öyle ki o dönemde Türklük bir şahs-ı manevi olmuştu.

Yapılan en zor ve en güzel işler hep Türklere mal edilirdi. Ki öyleydi de.. Selahaddin

Eyyubi bile Yemen savaşına El Harekat-ı Oğuziye ismini vermişti. Oğuz gibi yani

Türk gibi olmak.. Yönetimin hakkını vermişler. Rasyonalist davranmışlar. günümüzde

olduğu gibi entelektüel kompleksleri yok hangi sorunu neyle, nasıl çözüyorsa onu

yapmışlardır.

Tarihimizde ilk aklı başında yazılı Türkçe metin ancak 1274’de Yunus Emre

şiirlerinde olmuştur. Mutlu oluyoruz Türkçe ve Yunus Emre denilince.. Acı ama

gerçek olan şu olguyu da aklımızda tutalım. Yunus Emre’nin 1274’de şiirleri bir araya

toplandı. Oysa yazı M. Ö 3500 yılında bulundu. 4700 yıllık bir geçikme. Evet acı ama

ne yapalım gerçeğimiz bu. Tüm bunları bilerek bir entelektüel kimlik inşa etme

zorunluluğumuz var. Selçuklular koskoca bir İmparatorluk kurmuşlar Oğuzların

arasında konuşulan Oğuzca denilen dilimi resmi dil yapacaklardı sorusu can acıtıcı

bir soru? Bu sorunun cevaplarını vermek durumundayız.

Osmanlılar ve Türkçe…

Osmanlılar Selçuklular kadar talihli değillerdi. Zira Selçuklular 500 yıllık bir İslam

medeniyeti içinde var oldular. Ama Osmanlı öyle değildi. Batı Anadolu henüz islamla

tanışmamıştı. Kuruluş döneminde Osmanlı halkını yüzde yetmişi gayrimüslim. Yüzde

otuzluk müslüman kesim ise değişik mezhep ve inançlara sahipti. Kısaca Osmanlının

işi Batı Anadolu da çok zordu. Bizans surlarının hemen dışında kurulan bir beylik…

Beylik ama devlet rüyası görten bir beylilk..Osmanlıyı sadece çadırdan ibaret

sanmak yanılgıların en büyüğü olur. Tarihi tecrübeleri hep heybelerinde taşımışlar.

Yeri ve zamanı beklemeyi bilmişler. 1299 da kurulduğundan kısa bir süre sonra

hemen kurumsallaşmaya başlamıştır. Orhan Gazi 1337 de İznik'te ilk medreseyi

kurmuş. Medresenin başına getirdiği kişi Selçuklu devlet geleneğini sindirmiş,

Anadolu irfanına en uygun şahsiyet olan Davudi Kayseri’ yi getirmiştir. Büyük bir

devlet rüyası var bunun için hukuk bilen ve şehirlerde kasabalarda kadılık yapacak

yöneticilik yapacak adamlara ihtiyaç var. Medreseler onlarca yıl hukukçu yani fakih

yetiştirmişler. Bilim ve felsefe çalışmaları başlamış. Bilimin dili hala Arapça tabi. Ama

o dönemde dikkat edilmesi gereken konu Türkçenin “terim” yoksunluğu konusudur.

Türkçe terim bakımından yoksul olduğu için henüz bilimde ve felsefede

kullanılamıyor. Bir mantık kitabını mesela Türkçe yazmak mümkün değildi. Ama I.

Muratla beraber Türkçeleşme hareketi başlatılmış, yavaş yavaş “pratik bilimler”

Türkçe yazılmaya başlandığı olmuştur.

Ordunun dili her zaman sorun olmuştur. Onlarca değişik milletten teşkil edilen bir

ordu ancak 1502 tarihinde Türkçe konuşmaya başlamıştır.Türkçe’ de bu tarih milad

olmuştur. Bu tarihten sonra yazılan çoğu eser Türkçedir. Artık astronomi ve

matematik kitapları Türkçe yazılmaya başlamıştır. Şiirde ve edebiyatta da Türkçe

kendini göstermişti. Fuzuli bu dönemin şairidir. Nesirde Sinan Paşa gibi bir dev

çıkmış Türkçenin yolunu açmıştır. 1500 lü yılların ikinci yarısından artık Osmanlı

entelektüel ve şairleri hemen hemen tüm eserlerini Türkçe yazmaya başlamıştır. Dil

konusunda o kadar çok kendilerine güven gelmiştir ki şair NEVAi “ Ne Acemi ne

Farsı, Acem gelsin şiir nasıl yazılır nesir nasıl yazılır bizden öğrensinler.” demişti.

Hülasa, bir dilin gelişmesi birkaç yıllık birikimle olmaz. 1299 dan 1500 yılına kadar

yaklaşık 300 yıllık bir serüvenin sonucunda bir dil kendini oluşturmuş.

Dil konusunda hassas olan tatlı su milliyetçilerinin, kucaklarında biriken sorunlara

tarihsel tecrübe ve şimdinin imkanlarıyla en ufak bir çözüm sunamamaları tamamen

kendilerinin tembelliğinden kaynaklanmaktadır. Tüm yükü, tüm suçu tarihe atmak ve

sorumluluktan kurtulma çabasında olanlara Farabi’nin ifadesi ile hitap etmeliyiz.

Nevabit..Ayrık otu..

 

Kaynak Fatih Mehmet Turhan

Gündem, 01 Ağustos 2024 17:39

Yorumlar (1)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Ednan tunç

Teşekkürler üstad02 Ağustos 2024 17:39
Tüm Yorumları Göster
Estetik Değil Sağlık Meselesi: Kalıcı Makyajda Cansu Durkun’dan Çarpıcı 5 Kural

Estetik Değil Sağlık Meselesi: Kalıcı Makyajda Cansu Durkun’dan Çarpıcı 5 Kural

2'nci EBDO Kongresi İçin Denizli'de Ortak Adım

2'nci EBDO Kongresi İçin Denizli'de Ortak Adım

TanUrla'da Yaşam Bahar Aylarında Başlayacak

TanUrla'da Yaşam Bahar Aylarında Başlayacak

Yeni Yıla Girerken Soframız Bize Ne Söylüyor?

Yeni Yıla Girerken Soframız Bize Ne Söylüyor?

ANTALYA’DA HASTA VE YAKINLARINA YÖNELİK ANLAMLI EĞİTİM PROGRAMI

ANTALYA’DA HASTA VE YAKINLARINA YÖNELİK ANLAMLI EĞİTİM PROGRAMI

MALATYA BÜYÜKŞEHİR KIŞA HAZIR: KARLA MÜCADELE EKİPLERİ SAHADA

MALATYA BÜYÜKŞEHİR KIŞA HAZIR: KARLA MÜCADELE EKİPLERİ SAHADA

BATTALGAZİ BELEDİYESİ’NDEN YOĞUN KAR MESAİSİ

BATTALGAZİ BELEDİYESİ’NDEN YOĞUN KAR MESAİSİ

Yılbaşı Öncesi Sahte ve Kaçak Alkole Geçit Yok: Denetimler Sıklaştırıldı

Yılbaşı Öncesi Sahte ve Kaçak Alkole Geçit Yok: Denetimler Sıklaştırıldı

SEÇİM YAKLAŞTI, ODALAR KONUŞMAYA BAŞLADI: PEKİ BUGÜNE KADAR NEREDEYDİNİZ?

SEÇİM YAKLAŞTI, ODALAR KONUŞMAYA BAŞLADI: PEKİ BUGÜNE KADAR NEREDEYDİNİZ?

Babacan: “Şiddetin Değil, Hukukun Egemen Olduğu Bir Türkiye”

Babacan: “Şiddetin Değil, Hukukun Egemen Olduğu Bir Türkiye”

Malatya’da DEAŞ Operasyonu: 3 Şüpheli Tutuklandı

Malatya’da DEAŞ Operasyonu: 3 Şüpheli Tutuklandı

Battalgazi’de Feci Kaza: Direğe Çarpan Otomobilde 1 Kişi Hayatını Kaybetti

Battalgazi’de Feci Kaza: Direğe Çarpan Otomobilde 1 Kişi Hayatını Kaybetti

DEAŞ’a Darbe: Malatya’da Ortak Operasyonla 1 Kişi Yakalandı

DEAŞ’a Darbe: Malatya’da Ortak Operasyonla 1 Kişi Yakalandı

Vali Seddar Yavuz’un Mehmet Akif Ersoy’u Anma Mesajı

Vali Seddar Yavuz’un Mehmet Akif Ersoy’u Anma Mesajı

Hasat Sergisi Sanat Tutkunlarından Yoğun İlgi Gördü

Hasat Sergisi Sanat Tutkunlarından Yoğun İlgi Gördü

Tecde’ye Büyük Yatırım: Spor Kompleksi’nin Temeli Atıldı

Tecde’ye Büyük Yatırım: Spor Kompleksi’nin Temeli Atıldı

Sadıkoğlu ile Torunoğlu’ndan Ortak Vizyon ve İş Birliği Vurgusu

Sadıkoğlu ile Torunoğlu’ndan Ortak Vizyon ve İş Birliği Vurgusu

Başkan Taşkın’dan Mahalle Ziyareti: Çolaklı’da Talepler Dinlendi

Başkan Taşkın’dan Mahalle Ziyareti: Çolaklı’da Talepler Dinlendi

Merkez Çarşı ile Malatya Yeniden Ayağa Kalkıyor

Merkez Çarşı ile Malatya Yeniden Ayağa Kalkıyor

Yeşilyurt’ta Sosyal Belediyecilik Hamlesi: İlk Taziye Evi Çilesiz’de Açıldı

Yeşilyurt’ta Sosyal Belediyecilik Hamlesi: İlk Taziye Evi Çilesiz’de Açıldı

Malatya’da Ağır Vasıtalara Yakın Takip: Kural İhlallerine Anında Müdahale

Malatya’da Ağır Vasıtalara Yakın Takip: Kural İhlallerine Anında Müdahale

AKÇADAĞ SULTANSUYU’NDA İHMALLER ZİNCİRİ CAN ALIYOR

AKÇADAĞ SULTANSUYU’NDA İHMALLER ZİNCİRİ CAN ALIYOR

MAKAS DERTLİ, CÜZDAN CAN ÇEKİŞİYOR

MAKAS DERTLİ, CÜZDAN CAN ÇEKİŞİYOR

Yıldız: “İsmet İnönü, Halkına ve Demokrasiye İnanan Bir Devlet Adamıydı”

Yıldız: “İsmet İnönü, Halkına ve Demokrasiye İnanan Bir Devlet Adamıydı”

“Yeşilyurt Eyvan Geceleri Kültür ve Eğlenceyi Buluşturdu

“Yeşilyurt Eyvan Geceleri Kültür ve Eğlenceyi Buluşturdu

Başkan Taşkın’dan Muhtarlarla Ortak Akıl Buluşması

Başkan Taşkın’dan Muhtarlarla Ortak Akıl Buluşması

Doğru beslenme, MS’li bireylerin yaşam kalitesini yükseltebilir

Doğru beslenme, MS’li bireylerin yaşam kalitesini yükseltebilir

Vali Seddar Yavuz’un Regaip Kandili Mesajı

Vali Seddar Yavuz’un Regaip Kandili Mesajı

Vali Seddar Yavuz’un İsmet İnönü’nün Vefat Yıl Dönümü Mesajı

Vali Seddar Yavuz’un İsmet İnönü’nün Vefat Yıl Dönümü Mesajı

Battalgazi’de Kültür Yolculuğu: Asırlık Hikâyeleriyle Malatya Türküleri

Battalgazi’de Kültür Yolculuğu: Asırlık Hikâyeleriyle Malatya Türküleri

Ağbaba’dan Anlamlı İnönü Mesajı: “Cesur ve Onurlu Bir Devlet Adamı”

Ağbaba’dan Anlamlı İnönü Mesajı: “Cesur ve Onurlu Bir Devlet Adamı”

Çilesiz Kütüphanesi Yeşilyurt’ta Gençlerin Gözdesi Haline Geldi

Çilesiz Kütüphanesi Yeşilyurt’ta Gençlerin Gözdesi Haline Geldi

Battalgazi’de Ruhsatsız Silah Operasyonu: Çok Sayıda Silah ve Mühimmat Ele Geçirildi

Battalgazi’de Ruhsatsız Silah Operasyonu: Çok Sayıda Silah ve Mühimmat Ele Geçirildi

Malatya’da Mezarlıklar ve Çevresinde Güvenlik Önlemleri Artırıldı

Malatya’da Mezarlıklar ve Çevresinde Güvenlik Önlemleri Artırıldı

Akçadağ Siyaseti Sarsıldı: AK Partili Murat Turcan’dan Dikkat Çeken İstifa

Akçadağ Siyaseti Sarsıldı: AK Partili Murat Turcan’dan Dikkat Çeken İstifa

Akçadağ’da Yürekleri Isıtan Ziyaret: Sevgiyle Güçlü, Güvenle Mutluyuz

Akçadağ’da Yürekleri Isıtan Ziyaret: Sevgiyle Güçlü, Güvenle Mutluyuz

Başkan Er’den Regaib Kandili Mesajı: “Dualarımız Bir, Gönüllerimiz Bir Olsun”

Başkan Er’den Regaib Kandili Mesajı: “Dualarımız Bir, Gönüllerimiz Bir Olsun”

Malatya Ayağa Kalkar mı? 44 Yerine 55 Tartışması Şimdiden Başladı

Malatya Ayağa Kalkar mı? 44 Yerine 55 Tartışması Şimdiden Başladı

Turgut Özal Tıp Merkezi’nden Uluslararası Bir Umut Hikâyesi

Turgut Özal Tıp Merkezi’nden Uluslararası Bir Umut Hikâyesi

Bir Dilek, Bir Umut: LÖSEV’den Lösemili Çocuklara Yeni Yıl Mucizesi

Bir Dilek, Bir Umut: LÖSEV’den Lösemili Çocuklara Yeni Yıl Mucizesi