Vali Yavuz, “Türkiye'nin Siyasi ve İktisadi Dönüşümünde Özal” Konferansına Katıldı

Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, vefatının yıldönümünde memleketi Malatya’da düzenlenen anlamlı bir programla anıldı. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Türkiye'nin Siyasi ve İktisadi Dönüşümünde Özal” konulu konferansa, Vali Seddar Yavuz da katıldı.

Programa Vali Yavuz’un yanı sıra AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Ayhan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Tolunay Başer, Battalgazi Belediye Başkanı Av. Bayram Taşkın, kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Program, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli’nin açılış konuşması ile başladı.

Ardından kürsüye gelen Vali Seddar Yavuz, merhum Turgut Özal’ın sadece siyasi kimliğiyle değil, aynı zamanda bir medeniyet taşıyıcısı olarak da anılması gerektiğini vurguladı. Özal’ın devlet planlama teşkilatındaki görevlerinden başlayarak, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemine kadar ülkeye büyük hizmetlerde bulunduğunu belirten Vali Yavuz, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle, düşünce dünyamızın şekillenmesinde derin izler bırakmış, ülkemize ve şehrimize büyük hizmetlerde bulunmuş bir dava ve vatan sevdalısı olan merhum 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor, mekânının cennet olmasını diliyorum.

Bu vesileyle, üniversitemizi ve özellikle izlediğimiz etkileyici hazırlık videosunu da tebrik ediyorum. Video, hem 1980 öncesi ülkemizin yaşadığı kamplaşma ortamını hem de dış istihbarat örgütlerinin milletimizi nasıl birbirine kırdırdığını çarpıcı bir şekilde ortaya koymuş.

Merhum Turgut Özal’ı yalnızca başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleriyle değerlendirmek eksik olur. Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde başlayan kariyeri, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı gibi devletin kalbi sayılabilecek görevlerle devam etti. Bilgi birikimi ve vizyonuyla ülkemize büyük katkılar sağlamıştır.

Ben, Turgut Özal’ı bir “medeniyet milliyetçisi” olarak tanımlıyorum. Çünkü o, bu toprakların değerlerini, kültürünü ve inancını içselleştirmiş; aynı zamanda evrensel değerleri de yakından takip etmiş bir liderdi. Yaklaşık 150 yıllık geri kalmışlığa karşı bir başkaldırının simgesi, bir fidan gibi yeşeren vizyoner bir ruhtu.

Merhum Özal, yerli ve milli değerlere bağlı bir aydın duruşu sergilemiştir. İnsan sevgisiyle, demokrat yapısıyla yalnızca Müslümanlara değil, inanmayanlara da saygılı yaklaşımıyla örnek bir şahsiyettir.

Ben de onun başbakanlığı döneminde üniversiteyi tamamlamış, yine aynı dönemde mesleğe adım atmış ve cumhurbaşkanlığı sürecinde kaymakamlık yapmış bir kardeşiniz olarak o günlerin tanığıyım. Türkiye'nin ithal ikameci anlayıştan çıkıp dünyayla yarışan bir ekonomik modele geçmesinde onun büyük payı vardır. Bugün geldiğimiz noktanın temelleri, işte o dönemde atılmıştır.

Ne yazık ki 1993 sonrası Türkiye, siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik krizlerle geçen kayıp yıllar yaşamıştır. Ancak son 24 yıldır ülkemiz yeniden bir atılım dönemine girmiş, ihracatını 35 milyar dolardan 262 milyar dolara kadar çıkarmış ve sürekli pozitif büyüme göstermiştir.

Sevgili Gençler,

Bizim hedefimiz, aziz milletimize huzur ve refah sağlamaktır. Bu ülkeye kim hizmet etmişse, ona saygı duymak bizim görevimizdir. Keşke insanlar hayatlarını kaybetmeden kıymetleri bilinseydi… Ancak ne yazık ki değerlerimizi bazen geç fark ediyoruz. O nedenle siz gençlere tavsiyem; insanları değerlendirirken objektif olun, duygularla değil, akılla ve vicdanla yaklaşın. Ölümden sonra helalleşmek mümkün değildir. Bu nedenle vicdanınızı, merhametinizi ve sevginizi asla kaybetmeyin.

Bu toprakları sevin, bu topraklara ait olanları sevin; ama bu topraklara ihanet etmek isteyenlere de asla fırsat vermeyin. Çünkü en çok gençler hedef alınmakta, hayatları karartılmaktadır.

Adnan Menderes’e de, Turgut Özal’a da zamanında “diktatör” dediler. Bugün başka liderlere de aynı yaftaları yapıştırıyorlar. O yüzden, hep birlikte birlik ve kardeşliğimizi pekiştirmeli, ülkemizin yetiştirdiği değerlere sahip çıkmalıyız.

Merhum Turgut Özal’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemize ve şehrimize yaptığı hizmetlerden dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Birazdan sunum yapacak olan kıymetli hocamızı ve Sayın Rektörümüzü tebrik ediyor, siz gençlerin de yolunun ve bahtının açık olmasını temenni ediyorum.” dedi.

Program, Prof. Dr. Selahattin Bakan tarafından verilen “Türkiye’nin Siyasi ve İktisadi Dönüşümünde Özal” konulu seminerle sona erdi.

Kültür Sanat, 17 Nisan 2025 09:54